Dirty Dancing

Geçen haftasonu günübirlik Edirne’ye gitmek isterken, kendimizi bir anda Turkuazoo’da bulduk. İstanbul trafiği bizi yoldan geri çevirdi. TEM’de zincirleme bir kaza olmuş. Seçim nedeniyle parti otobüsleri de yollarda…

Trafikte dura kalka giderken radyoda Grease üzerine bir program vardı. Grease‘in Meksika’da Vaselina, İtalya’da Brillantina adıyla gösterime girdiğini duyunca çok şaşırdım.

Turkuazoo’ya gitmişken Forum İstanbul’daki D&R’lara (çünkü AVM içinde iki tane var) baktık acaba Grease‘i bulurmuyuz diye. Bulmayı hiç beklemediğimi itiraf etmeliyim. Ama D&R beni şaşırttı. Yalnızca Grease değil çocukluğumun pekçok filmi –Dirty Dancing, Hair de bunların arasında- vardı. Hepsini aldık tabii.

Elimde Dirty Dancing bir an evvel eve gitmek istiyordum. Neyse Turkuazoo’da dolaştıktan sonra( onu da bir başka bahara yazarım. Bahar gelmediği için zorlanmayacağım) eve geldik. Hemen filmi izlemeye başladım.

Filmi hüngür sümük izledim. Neye ağlandın derseniz, söyleyecek pek sözüm yok. Ama işte Baby’nin kendini bir türlü anlatamayışı, Johnny’nin kötü çocuk gibi algılanması filan derken hıçkırıklara boğuldum. İlk çıktığı zaman filmi sinemada izleyememiştim. O zaman üst komşumuz olan yakın arkadaşım Zeynep, filmi sinemada görmüş ve bana anlatmıştı. İkimiz de birer soundtrack kaseti edinmiştik. Evde şarkıları dinleyip kendimizden geçerdik. Ayrıca o dönem çıkan yerli ve yabancı müzik dergilerinden filmle ilgili fotoğraflar kesip defterimize yapıştırır, posterleri de odamıza asardık. En sevdiğim kısım da sticker paylaşımı olurdu. Filmi ancak daha sonra televizyonda gösterildiği zaman izlemiş, o zaman da çok etkilenmiştim.

O dönem Zeynep’le bizim için en önemli şey Patrick Swayze’nin resimlerini bulup defterlerimize yapıştırmaktı. Yalnızca Patrick Swayze olsa iyi. New Kids On the Block, Vanilla Sky(gerçi Zeynep Vanilla Sky’i hala beğeniyor. Biraz önce telefonda bunu doğruladı.), Sandra Kim… daha kimler kimler.

Şimdi eminim bir çoğunuz bu yazıyı okuduktan sonra Baby’nin bir kaç hareketini yapıyor: Kollarını havaya kaldırıp başını iki yana sallıyor, sol kolu havada sağ eliyle sol kolunun üzerinde kayip kendini gıdıklıyor…

İşte Dirty Dancing’in meşhur dansı…